Business Week Turkey

Ekonomide Denge Noktası Neresi?

Merkez Bankası, ekonomik büyümede ödünleşmenin enflasyondaki aşırılığın devre dışı kalmasından sonra başlayacağını öngörüyor. Peki bu aşırılığı ölçebilecek modellemeler çalışmaya başladı mı? Enflasyonun “köpüğünün” büyüme ödünleşmesine gerek olmadan inebileceği seviye neresi?

Merkez Bankası, ekonomik büyümede ödünleşmenin enflasyondaki aşırılığın devre dışı kalmasından sonra başlayacağını öngörüyor. Peki bu aşırılığı ölçebilecek modellemeler çalışmaya başladı mı? Enflasyonun “köpüğünün” büyüme ödünleşmesine gerek olmadan inebileceği seviye neresi? Mehmet Filoğlu

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası, merkez bankacılığı tarihinin en zorlu görevlerinden birini gerçekleştirmeye çalışıyor. Yüksek çift haneli, artık yapışkan hale gelmiş bir enflasyonu, büyümeden minimum ödünleşme ile makul seviyelere çekme görevini. Bu oldukça zor, çünkü Türkiye’de enflasyon kadar hatta daha fazla enflasyon beklentileri de bozulmuş durumda. Bunda daha önce sıklıkla gerçekleşen politika değişimleri ve hatalarının da etkisi büyük. Yeni yönetim böyle bir bagajla gelecek yıl baharda yüzde 75’lere çıkması beklenen enflasyonu 2025 sonunda yüzde 14’e çekmeyi hedefliyor. Son zamanlarda yapılan tüm iletişim bunun üzerine kurulurken, TCMB Başkanı Hafize Gaye Erkan’ın ekonomi aktörlerinin dezenflasyon sürecine ikna olmaması durumunda daha fazla fedakarlık yapmak zorunda kalacaklarını açıklaması, büyümeden daha fazla ödünleşme gerekip gerekmeyeceği sorularını akıllara getirdi.

İki enflasyon raporundaki büyük fark

Hafize Gaye Erkan, Merkez Bankası başkanlığına 9 Haziran’da atandı. Erkan’ın başkanlığında hazırlanan ilk enflasyon raporunda enflasyonun hiç çıktı açığı verilmeden 2025 sonunda yüzde 15’e indirilmesi hedeflendi. Başka bir deyişle Türkiye ekonomisinin potansiyel büyümesine devam ederken, radikal bir dezenflasyon sürecine girmesi öngörüldü. Kasım başında açıklanan bir sonraki enflasyon raporunda ise 2025 sonunda yüzde 14’lük enflasyon tahmini için 2024’ün ikinci çeyreğinde başlayan, yüzde 3’e kadar ulaşan ve en az üç yıl sürecek bir çıktı açığı öngörüsü yapıldı. Bu da dezenflasyon için Türkiye’nin büyümeden ciddi şekilde fedakarlık yapacağı anlamına geliyor.

Hangi ödünleşme noktası?

TCMB Başkanı Hafize Gaye Erkan, Ekim başında TBMM Plan ve Bütçe Komisyonunda yaptığı konuşmada “Dezenflasyonun her koşul ve durumda kaçınılmaz olarak büyümeden feragat yoluyla gerçekleşeceği yönündeki yanlış algı ve kaygılar kamuoyunda zaman zaman ifade edilmektedir. Oysa enflasyonun yüksek ve oynak olduğu durumlarda enflasyon belli eşik değerlere gerileyene kadar doğru politika tasarımlarıyla büyümeden ödün vermeden de dezenflasyon sağlanabilir. Büyüme enflasyon ödünleşimi ise ancak enflasyondaki aşırılık devre dışı bırakıldıktan sonra gelinen eşik değerlerde devreye girecektir” ifadesini kullanmıştı. Erkan, daha sonra yaptığı konuşmalarda, enflasyonun büyümeden ödün verilmeden hangi seviyelere kadar indirilebileceği, hangi noktadan sonra büyümeden nasıl bir ödünlemeşe gerekeceğine yönelik bir rakam paylaşmadı.

Her ülkenin kendi hikayesi var

Eski TCMB Başekonomisti ve Bilkent Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Hakan Kara da büyümeden ödün vermeden enflasyonun hangi eşik değere indirileceğinin tam modellemesinin mümkün olmadığını söylüyor. Sebebi ise her ülkenin kendi hikayesi olması. Kara, “Amerika için bu seviyenin %3 olabileceğine işaret eden makaleler mevcutken gelişmekte olan ülkelerde %10-15 civarında bir katılık oluşabileceğine dair bulgular var” diyor.

Büyüme-enflasyon ödünleşiminin başlayacağı nokta da aynı şekilde ülkeden ülkeye değişiyor. Hakan kara, “Türkiye örneğinde normal zamanlara büyümede her 1 puanlık düşüş enflasyonu yaklaşık 1 puan düşürüyor. Fakat yüksek enflasyon dönemlerinde bu değer daha yukarda olabilir” diyerek aynı şekilde bu konuda da tam rakam vermenin zor olacağını söyledi.

Enflasyon yüksekken ödünleşme daha düşük olur

Türkiye’de ekonomi ve para politikasında son yıllarda sıklıkla yaşanan değişimler, para otoritelerinin kredibilitesinin erozyona uğramasına yol açtı. TCMB Başkanı Hafize Gaye Erkan’da “Algı, kabul, itibar üçlüsü devreye girmiyorsa, enflasyonu daha yüksek bir maliyetle de olsa bu patikaya oturtmaya azimli ve kararlıyız” diyerek, para politikasına olan güvenin önemine vurgu yaptı.

Hakan kara da bu duruma vurgu yaparak “Enflasyon yüksekken büyümeden ödünleşme daha düşük olur. Ayrıca iktisat politikası yapıcıların güvenilirliği de önemli. Hızlı bir kredibilite kazanımı olmazsa, geçmişten gelen belirsizlikler nedeniyle ödünleşim yüksek kalabilir” ifadelerini kullandı.

İÇİNDEKİLER

tr-tr

2023-12-08T08:00:00.0000000Z

2023-12-08T08:00:00.0000000Z

https://businessweektr.pressreader.com/article/281479281191791

CINER MEDIA GROUP - C Görsel Yayınlar A.Ş.